7.10.09

belki.

Belkide yanlış yoldayız hayatta…
Ne yapmak, ne olmak istediğimizi arayıp durmak, bulup sevinmek, bulamayıp üzülmek hatadır belkide…
Demek istediğim belki hayat görmekten ibarettir. Belki sadece yaşayarak verebiliriz hayatın hakkını. Düşünerek, sorarak…
Olmasak hiçbişey, sadece en iyi yaptığımız şekilde –ki bu herşey olabilir, ifade etsek kendimizi. Şöyle dogru düzgün havalı bi sıfatımız olmadan… doktor olmadan mesela, avukat olmadan, reklamcı olmadan ya da.
Sevsek kendimizi, tüm canlıları, hayatı ve yaşasak ve yaşama bişiler katsak, bi renk bi nota, bi satır, bi çocuk, bi ev, bi eşya vs. yaptığımız herneyse, kattığımız insanlığa, doğayla özdeş olsa, sevgi koksa… belki o zaman kötülük olmaz, hasar olmaz…
Üzülsek, üzülebildiğimize sevinsek…
Her ne yapıyorsak kalbimizle yapsak. Yaptığımıza, kattığımıza, sevdiğimize, kalbimize inansak. Çok üzülüyorum aslında bilmedikleri, görmedikleri şeyler uğruna çokça zaman harcayıp, emek veren insanları görünce. Oysa tam karşımızdakini, bildiğimizi, -bir ağacı mesela, yüceltmek varken, doğanın, insanın, bilginin, farkındalığın yücelmesi, kıymet görmesi gerekirken sırf korktuğumuz için aciz ve güçsüz olduğumuzu düşündüğümüz için, kolayımıza geldiği için enerjimizi israf etmemiz… gözlerim doluyor.
Ne de çok seviyorum yaşamayı, kendimi, insanları, denizi, ormanı falan… ve hayır, bir arpa boyu yol alabildiğimi düşünüyorum ancak.
Keşke daha fazla yaşasam, keşke daha fazla bilsem, görsem, sevebilsem, daha cesur olsam keşke. Hiçbir şeyin sonu yok çünkü aslında. Hiçbir güzel şeyin sonu yok…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler