26.8.09

dumansız y...k sahası!

az once sağlık bakanımızın sigara yasağı hakkındaki yorumlarını dinledim. Sigara firmaları dışında hiç bir sektorun bu yasaktan etkilenemeyeceği, kahvede oyun oynayan vatandaşın oyunundan vazgeçmeyeceği, onun yerine gunde 2 paket değil de 3 adet sigara içeceği gorusunde kendisi. burdan çıkarabiliceimiz sonuç a) bu adam gerizekalı, b) aptal, c) salak!

yalvarıyorum bi sigara bağımlısı çıkıp desin ki ben sigara içmektense kahvede kağıt oynamayı tercih ederim. yahu bole bi insan olabilir mi? bağımlılık ya bu! nikotin istio vucut! kumarbaz olmadığın surece bole bi tercih yapmak mumkun değil zaten.

bi de dedi ki uyum oranı yuzde 99 un ustundeymiş. e tabi esnafın cebinde 5 milyar yokki yasağı çiğnesin! yuzlerce esnaf kan ağlıo, her il de eylemler yapılıo bunlarda hiç kafa yok mu ya?? 50 yıldır nargileci, kahvehaneci insanlar var bunlar ne yicek gari? Bar sahipleri ne bok yicek? yanında çalışan insanlar? canlı muzik yapan adamlar? kaç kişi işsiz kaldı bu çılgın bakanın haberi var mı acaba? toplumun sağlığını, ölüm oranlarını acaba belediye çukurlarını kapatarak, trafik kazaları adına, doğal afetlerden korunmak adına önlemler alarak sağlayamıolar mı?
gündemi meşgul etmek dikkati dağıtmak için bu kadar insana zarar vermek mi lazımdı??

dumansız hava sahanızda boğulun insallah!

24.8.09

irma doyulmaz tadınaa irma 2.yaşındaaa..

bir canlı sanırım ancak bu kadar sevilebilir. irmadan bahsediorum. herkes kopeini bu kadar seviomudur bilmiorum ama ben ona sarılınca, bole kafamı ustune koyup yatınca hiç derdim tasam kalmıo.. sanki ne iş yapmak istediğini bilmeeyen, faturaları nasıl odiceini kestiremeyen ben değilim.. yerimde bi trilyoner var sanki.. o kadar mutluyum.. ben eve gelince ustume atlayıverio ya, sağımı solumu yalamaya başlıo ya, tamam artık hiç sıkıntım kalmadı, hiç yorgun değilim diorum.
geçen sene onu çişe çıkarmaya üşeniodum daha doğrusu ole bi duzenimiz yoktu balkonu kullanıodu bu iş için. bu sene şikayetler uzerine dışarı çıkarmaya başladım. afacan da hemen ogrendi sağolsun=) artık çoğu zaman ne kadar yorgun olrsam oliim dışarı çıkarıyorum irmayı ve ilginç bi şekilde onunla zaman geçirmekten daha dogrusu onun için bişi yapıo olmaktan inanılmaz keyif alıyorum. hele çimlere gidip tasmasını çıkardığımda bole kulakları uçuşa uçuşa, salyaları akıta akıta bi koşuşu var ki sormayın.. sanki ruzgara karşı koşan benmişim gbi. aslında bu ruhiyeti haliye irma henuz 2 aylıkken baş gostermişti. hastalığından dolayı bolca yemek yemesi gerekiodu ama hiç iştahı yoktu. o zamanda elimle azar azar yedirirken o yedikçe ben doyuyodum sanki. aslında bunlar tek kategori altındaki duygular, annelik.
sakın kucumsemeyin kopekle bebeğin yeri bir mi diye. ister kopek olsun ister 9 ay karnınızda taşıdığınız bebek, ister sevgiliniz, ister anneniz, babanız. söz konusu duygu sadece sevgi ve emekle ilgili.(bknz:alyazmalım=)) bi varlık için ne kadar emek harcarsanız ona o kadar bağlanıosunuz, bağlandıkça değer verip seviosunuz, alıştıkça da aşık oluosunuz=)
yani ha bebei 9 ay karnında taşımıssın, ha bi kopeği sırtında aylarca veterinere taşıyıp, harçlığından kısıp karnını doyurup, işinin gucunun arasında onunla vakit geçirmişsin, geceleri evde yalnız kalmasın die hayatından feda edip koynunda uyutmuşsun, o hastayken uyumayıp başında beklemişsin.. yani ona kaliteli bi hayat bağışlamışsın, bence farketmiyor. inanmazsanız feyzanla ayşegule sorun=)

İzleyiciler